POSEIDON,NEPTUNUS,NEPTUN.
DENİZLERİN ve DEPREMLERİN HAKİMİ
YER ALTINDA YÜRÜYEN,KARA SAÇLI TANRI.
AT,BOĞA,BALIK,YUNUS BALIĞI
ÜÇ UÇLU MIZRAK(TRIDENT)
KRONOS(Satürn)VE RHEA’nın oğludur. Zeus ve Hades’in kardeşi, babasının karnından kusturularak kurtarılan çocuk, POSEIDON!
Olimpos’un Zeustan sonra en çapkın aşk adamı, değerli taşlardan yapılan denizin altında muhteşem masal gibi bir sarayda yaşar atlarıyla, atların da tanrısıdır. Eşi su perisi AMPHİTRİTE ile evli olmasına rağmen Zeustan geri kalmayarak MEDUSA, ATHENA, GAİA, EURYALE ile de ilişkisi vardır ve bu kadınların her birinden olan çocukları....Eşiyle olan çocukları üstü insan, altı balık deniz canlılarıdır bunlara TRİTON denir. DENİZ KIZLARI!!!!
En çok MEDUSA ve ATHENA ile olan hikayeleriyle anılır ve ATLANTİSİ batıran hikayesiyle .....
Medusa,
Athena gibi bir tanrı değildir...Athena Zeus’un
en sevdiği kızıdır. Medusa ve kardeşleri Athena’ nın sarayında yaşarlar.
Medusa
Athenadan bir sene sonra Olimpos güzeli seçilir, başlarda Athena bu
durumu
kıskansa da sonraları kendisinin hem zeki hem güzel olduğunu düşünerek
onu
görmezden gelir. Athena, evli olan Poseıdonla
aşk yaşamaktadır ancak Medusayı Athena’ nın sarayında tesadüfen gören,
çapkın Poseıdon
ölümlü olan bu kıza aşık olsa da başlarda kendini tutar ve ona yanaşmaz
,ancak
gün geçtikçe Medusayı aklından çıkaramaz ve birgün Athenanın sarayında
medusaya
zorla sahip olur.-Bazı farklı metinlerde Medusa mağdur değil, tahrik
unsuru
olarak da yazılır .Medusa Athenaya hasetliği dolasıyla da bunu yapmış
olabilir
der.- Medusa korkusundan bundan Athenaya
bahsetmese de Athena bunu öğrenir. Çok sinirlenen tanrıça , Medusa ve
kardeşlerini( EURYALE, STHENO)lanetler ve onları çok çirkin yaratıklara(
gorgon)çevirir.
Medusa çok çirkin bir kadın olmakla kalmaz, saçlarının her teli bir
yılandır ve
onunla göz göze gelen taş olup kalmaktadır. Athena bu cezanın da az
kaldığını düşünerek, Perseus’la işbirliği yapar ve Medusanın
kafasınını Perseusa kestirir. Poseıdondan hamile kalan medusa’ nın
karnından
iki yavrusu çıkar bunlardan biri Chsyrsar diğeri de kanatlı at
Pegasustur. Medusa'dan sıçrayan kan damlaları Libya çöllerine düşer ve
birer yılana dönüşürler. Daha sonraları bu yılanlardan biri Mopsus'u
öldürmüştür.
Perseus, Medusa'nın kesik kafasını alır gider.
Athena ise Medusa'nın derisini yüzüp Aegis'in markası yapar. İki damla kanını
kral Erichthonius'a hediye eder. Bu iki damla kandan biri öldürücü zehirdir,
diğeri ise panzehirdir ve tüm hastalıklara deva olmaktadır.
Athena lanetiyle artık Medusa’nın çocuklarıyla- intikamıyla uğraşmak zorundadır.
Poseıdona zaten çok kızgın olan Athena bır de Poseıdonun Attika sehrine göz diktiğini ve o şehri almak istediğini öğrenir ve Zeusa kendisinin de bu şehre talip olduğunu söyler, böylelikle tanrılar şehre en güzel hizmeti yapan kişinin şehre sahip olacağını söyler. Athena şehre bir zeytin ağacı verirken Poseıdon tuzlu deniz suyundan bir deniz yaratır mızrağıyla, tanrılar şehri Athenaya verir.
Depremleri, tsunamileri, deniz fırtınalarını ve deniz savaşlarını başlatan ,Atlantisi batıran, öfkesinden bir o kadar korkulan, denizcilerin balığa çıkmadan olurunu aldıkları çapkın, aldatan, YANILTAN, GÜVENİLMEZ Poseidon. ve merhametli, asalaetli, adaletli, ilahi aşkı sunan aşk adamı, fantastik bir aşık ,masal şehrinde yaşayan Poseıdon...Aşk ve nefret, masallar ,rüyalar ve gerçekler, büyülü denizaltı şehirleri, suyun bulanık ya da berrak hali, fırtınalı ya da çarşaf gibi, yarı insan yarı balık ,fedakarlık ve bencillik, hayaller ve yanılgılar, kendini kandırmak ve başkasını kandırmak, vericilik ve alıcılık........MADALYONUN HER İKİ TARAFI HANGİSİNİ İSTERSEN ONU GÖRDÜĞÜN.....HİÇ BİR ŞEYİN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMADIĞI BİR BUĞULU ,SİSLİ, ESRARLI BİR KAR KÜRESİ...
DENİZ KIZLARININ BALIKÇILARI KENDİSİNE AŞIK EDEREK AĞLARINA DÜŞÜRÜP YEDİĞİ ANLATILIR...GEL DE İNANMA BÖYLE BABADAN BÖYLE ÇOCUK OLUR...
POSEIDON GÜNLÜK YAŞAMIMIZDA BİZE YÜCE BİR YARATICILIK,İLHAM ,BÜYÜLÜ HAYALLER ,MUHTEŞEM RÜYALAR VAAD ETSE DE , UYANIK OLMAZSAK KAFASI YILANLI BİR MEDUSAYA DA ÇEVİREBİLİR...:)
AŞK SENİ BULABİLİR DE MESAFE KOYABİLİR DE
ONU SANA KATIYOR DERKEN TUZAKLAR KURABİLİR DE!!!!
BU BÖYLE!!!!!!
ZAMANIN RUHU
Denizatlarına binmiş ,deniz kızlarıydı Poseidon'un ülkesinde
Kırmızı mercanlara inat nilüferler gibiydi güzelliği,
Bir mızrak darbesiydi kalbinde fırtına
Huzur ise istiridye kabuğunda ilahi bir ses..
Deniz üstü ülkesinin prensine aşık olmaktı ,tüm pişmanlığı
Bir cadı masalıyla son bulan,
Ama değmiş miydi aşka??!! ....
Sisli puslu zamanların karma karışıklığı, buruk ayrılıklar, soğuk kalpler, sıcacık gözyaşları, derin uykulardan kabusla uyanmalar, ertelenmiş sevdalar ,yola çıkmış aşklar, özlenen sevgililer ,ah eden yürekler ,hasret kaldığımız geçmişimizle özlediğimiz geleceğimiz ,hayallerimiz buzlu camın arkasındaki. Olur mu YA RAB! dediklerimiz, en çok içimizden konuştuğumuz, öfkemizle barışıp, hedeflerimizde cesur olamadığımız ve öylece kalakalmış gençliğimiz, gönülsüz vedalarımız, zamana düşman olmuş tenimiz. Ne dünde kalabildiğimiz ne de yarına varabildiğimiz....
Ne çok geçmişi hatırlar olduk bu zamanlarda, ihanetleri hatırlar olduk nedense hep, ettiğimiz ahlar geliyor en çok insanın aklına ,bir varmışız bir yokmuşuz derken ,masal tadında yaşayamadıklarımızla kavgamız şimdi. Geçmişte yaşadıkça tüm benliğimiz, ilahi adalet tecelli ederken ya mucizedir gökyüzü şimdi ya da ker bela...Ne ektiysek onu biçme zamanlarını yaşarken ,en çok da kendimize öfkemiz ,öğrenemedik ne affetmeyi ne terketmeyi. Neptün aleminde bir küçük balık gibi yüzüyoruz okyanusun derinlerinde. Geçmişi unutup kendimizi ve herkesi affedip yola koyulmak varken bir adım bile atamayışımız bundandır. Neptün’ün ülkesinde zordur yön bulmak, dipsiz bir derinlik halinde ,narkozlu bir rüyada, belki kabus belki habercidir şimdi rüyalar. Ne geçmişi halledebildiğimiz ne geleceği yaratabildiğimiz okyanusun bin kat altındayız. Oysa ki geçmişteki keşkelerle gelecekteki iyi kilerin tam da ortasındayız, bir araf hali...Aslında tam da ibadet, teslimiyet ve belki tam da ruhsal olarak kendimizi besleme zamanıdır. Hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için plan yapmak ,cesaret bulmak ve adımlarımızı atmak için bir inziva halidir...Hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığı ama yeni olan bir şeyin de olmadığı gerçeğini kabul edemediğimi tam da BUGÜN bir şeyleri değiştirmek ,ilahi olana güvenmek, merhamet, sadakat, aşk ve sevgi duygularını, sevdiklerimizle yaşamak ve yaşatmak, içe ve ruhsal olana dönmek ,ne için varolduğumuzu, nerden gelip nereye gittiğimizi, kim olmak istediğimizi sorguladığımız tüm yanlışlarımızı ,kırgınlıklarımızı,
vazgeçişlerimizi, pişmalıklarımızı hatırladığımız.
TÜM İKİLİKLER,KARARSIZLIKLAR ARASINDA KALDIĞIMIZ.
Dündeki keşkeler pişmanlıklarla, yarınlara duyulan korku ve kaygılar arasında, bugünü kaçırmak üzereyken uyanır mıyız??
Doğruluk, cesaret
Uyum ,kavga
İhanet, sadakat
Hayaller ,gerçekler
Ne varsa siyah beyaz şimdi
Her şey aksiyle beraber bizimle şimdi!
CANAN BAŞOĞLU WARSAWA 2018
Yorum Gönder